Biz burada yapıyı yıkacağız. Hata yapan gidecek. Sistem bu. Ben polis değilim, bir şeyi araştırmak zorunda değilim. Bu sistem söyle yıkılır. Yapamayan gidecek. Düzelmiyorsa da bunun sonu mutlaka yabancı hakem olacak. Ayrıcalık değil, adalet istiyoruz.
Hocamız şaşkın. Anlam veremiyor. Yan hakemin bayrak kaldırmasına gösterdiği şaşkınlığı anlatmam mümkün değil. Ona güveniyoruz, onunla beraber şampiyonluğa yürüyeceğiz.
Hakkımızı yedirmeyeceğiz. Sistemi yıkacağız. Başkanımız bu sözü verdi ve ona sonuna kadar güveniyoruz. Taraftarlarımızın da güvenmesini istiyorum. Ortalığı yangın yerine verip iletişimsizlik üzerine bir dünya kurmayacağız. Gösterip rezil edeceğiz ve sistem yıkılacak.
Ne tesadüftür ki bu sezon Galatasaray aleyhine haksız verilen penaltı yok. Onlar da hakemden yakınıyorsa saygımız sonsuz. Gitsinler yakınsınlar.
Konu Galatasaray, Beşiktaş değil. Şu anda bize operasyon yapılıyor. Mesela Beşiktaş’ın pozisyonu da bana göre yüzde 100 penaltı.
Bana sorarsanız yarın yabancı hakem getirin. Bunun çözümü o. Ama TFF Başkanı şu anda böyle düşünmüyor, saygı duyuyorum.
Cihan Aydın hocamız bir toplantıya katılıyor. Kızının nick’i ile. Nick’te ise ‘En büyük Galatasaraylı Mira’ yazıyordu. Unutmuş herhalde. Zaten bundan sonrasını konuşmaya gerek yok. Bir şey demiyorum.
‘TFF’ye agresif olmayacağız’
Şu anda TFF’ye karşı agresif olmayacağız. TFF yeni geldi. Görüp çözecekler. Onlar da şu anda şaşkın. Başkan hayretler içerisinde.
Biz sistemi yıkacağız diye geldik. Bu sistemi yıkacağız. Yeri hakem diye bir şart olduğunu düşünmüyorum. Bunun bir B planı var. TFF Başkanı şu anda bu konunun derinine iner. Çözüm var. Getirirsin yabancı hakemi olur biter. Sistemi yabancı hakemlerden kurarsın. Bitti gitti.
Bizim arkamızda Fenerbahçe taraftarı var. Bizi onlar seçti. Sizin yıkma çabanızla biz gitmeyeceğiz, bu bize kuvvet verecek. Biz kenetlenen taraftarımızla Allah izin verirse gümbür gümbür bu yolda yürüyeceğiz. Ben de elimden gelen her şeyi sonuna kadar yapacağım.
Bu sistemi de devirip inşallah şampiyonluğu hep beraber kutlayacağız. Ama tek yürek olarak, birlik olarak. Şampiyonluğun sırrı bu.
Bir grup yıkılalım peşinde. Onlar şampiyonluk değil, kaos istiyor. 8. haftada bir yönetimi yıkma çabasının kime ne faydası olabilir? Başarısızlık var mı derseniz, daha eylül ayındayız. Sokaktaki enerji şu: ‘Arkanızdayız, yürüyün…’
Bizim bir korkumuz yok. Ben zaten 20 yıldır ünlüyüm. Ben kendi doğrumu yaparım. Ekip olarak yönetim olarak takım olarak kenetlendik. Allah izin verirse şampiyonluğa koşacağız.
Ortada bir facia var. TFF de diyor ki ‘Ben bunun farkındayım ve buna izin vermeyeceğiz’. Biz şu anda onlara o süreyi vermek zorundayız.
Bu düzen çabuk değişmiyor, hiçbirimiz sihirbaz değiliz. Bir yapı var dedik. Bunun MR’ı çıktı. TFF Başkanımız, 2. Başkanımız inanıyoruz ki bu yapıyı yıkacaklar.
Bugün hocamız Mourinho, protestosunu gösterdi. Bütün dünyada haber olduk. Ama bu kafayla gidersek zaten…
TFF’ye bugün ziyarette bulunduk, bu olayları belgeleriyle sunduk. Federasyonumuz yeni bir Federasyon. ‘Hadi TFF’ye saldıralım’ TFF’si değil.
TFF adalet getirmek istiyor. Biz de adalet istiyoruz, ayrıcalık istemiyoruz. Bunu başaracağız. Ama öyle kalkıp da ortalığı yıkarak değil. İletişimle, somut örneklerle başaracağız. TFF’yi niye yıkayım?
‘Burada sorun yok’ deseler tabii ki o zaman başka tavır alalım deriz. Ancak öyle bir durum yok. Futbolda TFF Başkanı hakemle konuşmuyor. Böyle durum olduğu zaman oradaki hakemleri değiştirebilir. Onlar da durumun farkında.
Bize ‘Adalet konusunda güvenin, kimseye taviz vermeyeceğiz’ dediler.
Gelin geçen sezona gidelim. VAR’dan penaltı verilen Galatasaray-Antalyaspor maçı. Pozisyonu niye verdin diyor, ‘VAR’ verdi diyor. ‘VAR’ da ‘Ben hangi ruh halinde verdim bilmiyorum’ diyor.
İşte o ruh hali, bu ruh hali! Operasyon bittikten sonra ‘Bu hakemlere yüklenmeyin, bunlar bizim evlatlarımız. Futbolu germeyin’ diyecekler.
Okan Buruk’un 88. dakikada hakeme söylediği cümle şu; ‘Bu penaltıyı verirsen bir daha burada maç yönetemezsin!’ Türk futbolunun geldiği nokta bu.
8 hakemin sekizi de penaltı diyor. Sen onlar gibi düşünürsen bir daha burada maç yönetemezsin diyor. Sonra ne oluyor hoopp uzatma birden 6’ya düşüyor. Tehdidi almış, ne yapacak? Kariyerini devam ettirmek istiyor. Daha önce başına gelmiş başkalarının.
Ben Beşiktaşlı, Galatasaraylı dostları olan bir insanım. Bunu da inkâr etmedim. Biz aynı vatanın evlatlarıyız. Ama konu Fenerbahçe olduğu zaman kimseyi tanımam.
Bu yaşadıklarımız adı rezalet. Bu oynanan da şu anda futbol değil. Kuralların dışına çıkıldı. Şu anda kuralları geçtik,uygulanmıyor. Başka şeyler uygulanıyor.
VAR’dan bu yana yan hakem ümit verici atakta bayrak kaldıramaz. Maç başladı, Dzeko’ya derinlemesine top. Ofsaytla alakası yok .Yan hakem hemen bayrağı kaldırdı. Ne oldu? Kural bu değil? Cevap yetiştirecekseniz, bu pozisyon üzerinden cevap verin.
İkinci yarı başladı. Uzun top geliyor yan hakem hop! bayrak… Yanımda Ahmet Ketenci var, ‘Kurallar değişmiş olabilir mi?’ diye sordum. Adam sürekli bayrak kaldırıyor.
Bizim maçta bir anda VAR kalktı. VAR’sız maç oynadık. VAR geldiğinden beri 18 saniyede başlayan maç var mı? Soruyorum size.
Orta yapılıyor. Kasımpaşalı futbolcular topu uzaklaştırıyor. Hakem ‘durun’ diyor. Herkes duruyor. Hakem VAR’a soruyor ‘bir şey var mı?’ diye. Bak bak bak… Sonra devam.
Sonra bir daha orta yapıyorlar, hakem bir daha ‘durun’ diyor. VAR’a ‘Yok mu bir şey?’ diyor. Maç 9.5 dakikada fazladan 1.5 dakika uzatmayla bitiyor.
Bu maç bitti biz yönetim olarak toplandık. Başkanımızdan hemen uyarı geldi. ‘Arkadaşlar, operasyona hazır olun başımıza yarın mutlaka bir şey gelecek’ dedi. ‘Yarın operasyon olur, lütfen oyuncularımızı motive edin. Daha fazla gol atmamız lazım’ dedi.
Bu yaşıma geldim bunu yaşayacağımı tahmin ediyordum. Hayatınız boyunca bir daha göremeyeceğiniz komedi yaşandı. Galatasaray-Kasımpaşa maçında ‘el’ pozisyonu oldu. İki pozisyon toplamda 9.5 dakika harcandı. Bu oyun 9.5 dakika durmuş.
Herhalde bu oyun süresini ilkokul mezunu olmayan bir çocuk bile yapabilir diye düşünüyorum: İki kere iki dört. Ama olmadı. Galatasaray 3-2 galip, 9.5 dakika VAR için duraklayan toplamda 17 dakika duran maçın sonuna 6 dakika uzatma eklendi.
Allah’ın işi, bu 6 dakikanın 5. dakikasında gol geldi. Bir anda maç bitmemeye başladı. Bir anda o 6 dakika oldu mu sana 9.5 dakika?
Ben buradan sesleniyorum. 7 penaltısı verilmemiş bir takım varken, rakibinin 14 sarı kartının verilmediği bir rakibi varken bu lig adil mi? Adilse ‘adil’ deyin, tamam.
Belki de biz yanlış biliyoruzdur. 14’e kadar saymayı bilmiyoruzdur. Çok acı ama bunlar gerçek. O yüzden bana cevap verecekler somut konuşsun.
Fenerbahçe’nin bu sezon verilmeyen penaltı sayısı: 6 maç 6 penaltı. Triosu’ndan başlayarak hakem hocalarının ortak kararı. Bu haftayla beraber 7’de 7 oldu. Soruyorum, bu nasıl bir lig bu nasıl bir dünya?
“Şimdi size soruyorum. Bir stoper sarı kart gördüğü zaman o savunmayı aynı şekilde yapabilir mi? O topa aynı şekilde girebilir mi? Topla münasebeti aynı olur mu? Bunları soruyorum size. Türkiye’de sarı kart operasyonu yapılıyor derken biz neyi kastediyoruz?
Sarı kart verilmediği zaman o maç adil olur mu? O maça adalet tecelli ediyor olur mu?”
“Bütün hakem yorumcularının ortak kararına göre; Galatasaray’a bu sezon gösterilmeyen sarı kart sarısı 14. 14 sarı kart gösterilmemiş. Fenerbahçe’de bu rakam bir. Beşiktaş’ta da bir.”
Türkiye’deki sekiz hakem yorumcusunun onayı ile konuşuyorum. Galatasaray’ın Trabzonspor maçı. Maç sonunda Dursun Özbek’in açıklaması vardı. ‘Hayatımda gördüğüm en kötü hakem’ dedi. Hakem hocalarına göre Galatasaray aleyhine bir hata yok. TFF’ye “Kirli elleriniz” var diyor. Çok güzel, TFF’ye en ağır açıklamalar. Sonra bir anda tekrar aynı senaryo. Fenerbahçemizin her türlü puanı gasp ediliyor.
Sonra ‘yerli hakem’ istiyoruz dediler, Galatasaray öne geçti. Geçen seneki derbide 10 kişi kaldık. 8 hakem değil 150 hakem de o hareketin hakemi aldatmaya yönelik olduğunu biliyor. Aldatan oyuncu da seviniyor. Sezonun özeti. O gün o Torreira’nın havaya kalkan yumrukları, Türk futboluna ve centilmenliğe kalkan yumruklar.
Bugün konuşacağım her şey somut olacak. Her şeyi net bir şekilde ortaya koyacağım. Bize cevap verecek olanlar da bu somut veriler üzerinden cevap versin.
Açıkçası bugün Türkiye’de futbol, acaba futbol olarak oynanıyor mu? Futbol tam anlamıyla adaletin uygulandığı bir spor mu diyerek başlıyorum.
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı’nın Ülker Stadyumu’ndaki basın toplantısı başladı.
Fenerbahçe Asbaşkanı sözlerinin devamında ise şu yorumu yaptı: “Federasyonumuza güveniyoruz. Niyeti gayet iyi. Ancak olan gariplikleri onlarla paylaşacağız. Videoları onlara ileteceğiz. Bugün olanları herkes gördü zaten. Net penaltı pozisyonu. İncelenmemesi. Bizim VAR’ların kısa sürmesi. Başka VAR’ların uzun incelenmesi. Garip.”
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, Antalyaspor maçının ardından şunları söylemişti: “Türkiye’de garip şeyler oluyor. Taraftarlarımız şunu bilsin. Aynı filmin oynanmasına izin vermeyeceğiz. Sıcağı sıcağına tam pozisyonları değerlendirmeden açıklama yapmak istiyoruz. Bildiğimiz her şeyi bir araya getirip öyle konuşacağız. 1-2 gün içinde yapacağız.”
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Antalyaspor maçında dünya basınına gündem olan bir protesto gerçekleştirmişti.
Edin Dzeko’nun golünün ardından ofsayt bayrağının kaldırılmasına sinirlenen Portekizli, yedek kulübesindeki diz üstü bilgisayarı alıp yayıncı kuruluşunun yer kamerasının önüne koymuş ve ofsayt pozisyonuna dikkat çekmeye çalışmıştı.
Fenerbahçe’den yapılan açıklamada, “Asbaşkanımız Acun Ilıcalı, 1 Ekim Salı günü Ülker Stadyumu 1907 Tribünü’nde saat 14.00’te gündeme dair basın toplantısı düzenleyecektir. Basın mensuplarının ve kamuoyunun bilgisine sunarız” ifadeleri kullanıldı.
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, bugün saat 14.00’te gündeme dair açıklamalarda bulunacak. Ilıcalı’nın, hakem yönetimleriyle alakalı konuşması bekleniyor.
Trendyol Süper Lig’in 6. haftasında derbi maçında Galatasaray’a 3-1 yenilen Fenerbahçe, 7. hafta mücadelesinde ise pazar akşamı Antalyaspor’u deplasmanda 2-0 yenerek moral kazandı.