Spor yazarları Twente – Fenerbahçe maçını değerlendirdi

EMRE BOL – DOĞRULAR

Aslında sahaya çıkan kadro; ben hoca olsam ligde çıkaracağım kadroydu. Lakin oyunu bu kadar geride kabul edecek, bu kadar “sadece” savunacak bir oyuncu grubu olmadığını düşünüyorum. Mourinho lütfen takımını bir savunma takımı gibi düşünme. Amrabat gerçekten bambaşka bir oyuncu… Onu İsmail ve Fred’den ayıran en önemli özelliği, “ince işçilik” yapabilmesi. Koşuyor, basıyor, adam kovalıyor tüm bunların yanında inanılmaz paslar atabiliyor.

Ancak bu takım fazlaca savunma yapamaz. Hücum gücü bu kadar yüksek bir takım bekleyerek oynayamaz. Zaten oynayamıyor da… Alternatifsiz Mert Müldür ve sürekli adam kovalaması istenen 10 numara Szymanski dün gecenin kötüleriydi. Hadi Mert bir yana Szymanski bu kadar savunma yaparsa, esas görevini yapamaz hale gelir. Bunun aynısı İrfancan için de geçerli… Bazı oyuncu sadece savunma, bazısı da hücum edebilir. Mourinho’nun maça göre bu ayrımı ayırt etmesi şart.

Ya Livakoviç? Belkide dün gece gerçek Fenerbahçeli oldu. Son maçlarda öyle bir performans sergiliyor ki inanın world class! Eğer takımda kalması sağlanabilirse; Rüştü Reçber-Volkan Demirel efekti yapacak kapasiteye sahip. Bekleyip göreceğiz Hollanda’da Twente deplasmanında alınan puan Fenerbahçe’yi gruplardan çıkaran puan olacak. Köy takımına puan vermedik, ekol olan bir takıma verdik! Bundan sonra Kadıköy’de alınacak 6 puan Fenerbahçeyi UEFA Avrupa Ligi’nde bir üst tura taşır. Çoğu bitti, azı kaldı.

GÜRCAN BİLGİÇ – SADECE BİR PUAN

Neresinden tutsan, elinde kalacak bir maç izledik. Mourinho’nun Fenerbahçe’sini sahadan sildi Twente takımı. İki tarafta da üstündüler; taktik olarak da istediklerini alıyorlardı, fizik olarak da. Baskıyı kurdular ve hiç bırakmadılar. Nefes aldırmadan topun ve pozisyonların peşinde ördüler sahayı…

Oyuncu kalitesi olarak rakibin çok üstünde olmasına rağmen, bu direnç ile farklılıklarını ortaya koyamadı Fenerbahçe takımı. Neredeyse tutan plan yoktu. Symanski’nin temposu müthişti ama son kararı verecek olan Fred’di ve etkisizdi. Halbuki on bir belli olduğunda Tadic solda, İrfan Can sağdayken daha akıllı ve etkili hücum organizasyonları bekledim. Çünkü taşlar yerine oturmuştu. Ama Hollandalılar getirmediler Fenerbahçe’yi kendi alanlarına. Oyun kendi “kaosunda” boğuldu. Twente’nin golü bir anlık gafletle geldi. Oyuncu kafa vuruşunu istediği gibi yapsa, gol de olmayabilirdi. Yine de skorun tekte kalmasını sağlayan Livakovic’ti. Takımın gittikçe gerilen maçın içinde olmasını sağladı. “Atan-tutan” şifresinde yerini almıştı.

En-Nesryi rakip kaleden bu kadar uzak oynarken, “oyun kurucu” olmak zorundaydı. Bilmediği-beceremediği noktada kaldı. Sırtı dönük, stoper ile didişmekte gelişmesi şart. Maçın hakemi Türkiye’de olsa Kadıköy’e gelemezdi. Bu kadar açık… Mourinho’nun takımını yenmek için ekstra hırsla oynayan Twente’nin hafta sonu maçına dikkat. Amrabat ortaklığındaki Fenerbahçe defansı için “helal olsun” diyorum. Sonuç; kaybedilmemesi gereken maçtı, kaybedilmedi…

REHA KAPSAL – TEK DÜŞÜNCE

Fenerbahçe’nin Avrupa mesaisinde tanıdık bir rakip… Maç önü yok öyle yok böyle takım demek yerine bir geçen sezonki maç sonuçlarını hatırlatmakta fayda var derim. Twente-Fenerbahçe: 0:1, Fenerbahçe-Twente: 5:1. Sarı lacivertliler topu yine rakibe bırakarak derin savunma anlayışı ile maça başladı ve rakip ön alan baskısında uzun topla çıkmak istedi.

Bu zaman zaman olabilir ama önce bir pas şablonu olur, bunu denersin. Sonuna kadar pres, çok güçlü olur ise En-Nesyri’ye vurarak çıkıp ikinci topu alıp rakip alana yerleşirsin. Fenerbahçe böyle, kendi yarı alanında oynayıp, hızlı geçiş hücumu yapıp çıkmak istiyorsa, bu sahaya çıkan üç forvet oyuncusu ile olmaz… Çünkü hiçbiri atletik oyuncu değil.

Amrabat her pozisyonda niye iki stoperin arasına atıyor anlamadım. Baskı olur, sayısal eşitlikle olur tamam ama 3’e 1 iken bunu yapması çok doğru değil. Szymanski’nin üç tanesi değil, bir tanesi bile oynamaz Fenerbahçe takımında… Sağ bekte Mert Müldür, Sol bekte Osterwolde ile bu lig bitmez… İkinci yarıdaki rakip sahada ve kalesine yakın oynanan oyun, sarı lacivertli oyuncuların özelliklerine daha uygundu ve nitekim golde geldi.

Mourinho’nun Fenerbahçe’yi öyle fantastik bir hücum takımı oluşturmasını ve oynatmasını beklemek bence çok zor. Böyle bir derdi de yok zaten bunu bir herkes kabullenmeli, onun tek düşüncesi kazanmak odaklı bir takım ve oyun oynatma yani kısaca oyununu erteleyip maçı kazanmak.

Bir yanıt yazın