Bryant Dunston’dan Anadolu Efes itirafları ‘Gelip yüzüme söylemelerini isterdim’

2015-2023 yılları arasında Türkiye’de Anadolu Efes forması giyen ve takımın efsanelerinden biri haline gelen Bryant Dunston, Shane Larkin ve Elijah Bryant’ın podcast programına konuk oldu.

Anadolu Efes’te oynadığı dönem yaşadığı talihsiz bir sakatlığı anlatan Dunston şu ifadeleri kullandı:

“Normalde her antrenmandan sonra soğuk duş alırdım. Bir gün antrenmandan sonra Alec Peters ve Tibor Pleiss, bunun yerine kriyoterapi denememi söylediler. Ben de makinenin içine girip beklemeye başladım. Başlarda hiçbir şey hissetmiyordum ama üç dakikalık seans sona erdikten sonra hareket edemediğimi fark ettim. Titriyordum ve bacağımın üstünde buz parçaları vardı. Ayağımın arkasında büyük bir morluk vardı. Sonraki gün Olympiakos ile oynayacağımız bir maç vardı. O sezon şampiyonluğa oynuyorduk ve ben de takımı yalnız bırakmak istemedim ve sahaya çıktım.”

‘BACAĞIMI KAYBEDİYORDUM’

O maç sonrası uzun bir süre sakatlık yaşadığını ve doktorlardan donmaya bağlı kangren olabileceğine dair  geri dönüşünü aldığını söyleyen Dunston “Doktorlara tekrar basketbol oynayıp oynayamayacağımı sordum. Onlar da bilemiyoruz dediler. Eğer donmaya bağlı kangren bağlarıma ya da kemiklerime kadar ilerleseydi dizimden aşağısını ampute etmek zorunda kalabilirlerdi. Neyse ki ameliyat çok uzun sürese de iyi geçti.” dedi. 

‘BENİMLE YÜZ YÜZE KONUŞMALARINI İSTERDİM’

Ayrıca Anadolu Efes’ten ayrılık sürecine dair de açıklamalarda bulunan Dunston önce kendisiyle yola devam edileceğini ardından da ayrılık kararı alındığını ve buna çok şaşırdığını söyledi. 

“Önümde kaç yılın kaldığını bilmesem bile Anadolu Efes‘te emekli olmak istiyordum. Bu yüzden yeni koçla (Erdem Can) konuşmayı ve ne düşündüğünü öğrenmek istedim. Koçun yanında Tyrique Jones’u getireceğini biliyordum, bu yüzden kadrosunun nasıl olacağını ve uzunlardan ne beklediğini öğrenmek istiyordum. Koça takımda kaldığım takdirde elimden gelen katkıyı yapacağımı söyledim. Koçla yaptığım görüşmede bana ‘evet, takımda kalmanı ve abilik yapmanı istiyorum’ dedi. Ayrıca ‘sana uzun dakikalar alacağının sözünü veremem ama belki Türkiye Ligi maçlarında önemli süreler alabilirsin’ dedi. Bu benim için sorun değildi, sonuçta kariyerimin hangi noktasında olduğumu biliyordum. Bu yüzden koça ‘ne kadar süre alırsam alayım takıma liderlik yapmaya, takımdaki kültürü korumaya ve elimden gelen katkıyı vermeye devam edebilirim’ dedim.

Yeni kontrat için görüşmeler sürerken düşük bir teklifi kabul etmeye hazırdım. Aslında kendime biçtiğim değere ve takım için olan önemime baktığımda gelen teklifi düşük bulmuştum ama sorun değildi, sonra bir anda o teklif tamamen masadan kalktı. Doğal olarak şaşırdım ve ‘ne oldu?’ diye düşündüm. Bunun için Genel Menajer ile konuştuğumda bana ‘yapabileceğim bir şey yok, yönetim farklı yolda ilerlemek istiyor. Senin için Instagram’da bir paylaşım yapıp teşekkür edeceğiz, emekli olduğunda istediğin zaman buraya gelebilirsin. Senim için güzel bir şeyler yaparız’ dedi. Bunu duyunca ‘aman tanrım’ dedim, kabullenmesi zordu. Bu hikayenin sonunun bu şekilde geleceğini düşünmüyordum. Ne olduysa gelip benimle yüz yüze konuşmalarını isterdim.”

Bir yanıt yazın