MUSTAFA ÇULCU – VAR KARIŞAMAZ!
Fenerbahçe sezonun en iyi maçını oynadı. Temposu yüksek topa daha çok sahip olan taraftı, rakip ceza alanına United’dan daha fazla girdi. Daha net pozisyonlar buldu. Hazırlık paslarını iyi yapan Fenerbahçe iki kanadı da etkili kullandı. Maximin’in en iyi performansıydı. İlk yarıda Tadic ve En-Nesyri’nin kaçırdığı goller kamera şakası gibiydi. Ancak rakip kaleci Onana özellikle 37’de En-Nesyri’nin vuruşlarında çok başarılıydı.
7 eksikli United’i bir daha böyle yakalamak zor. Temkinli ve geride bekleyerek başladıkları oyunda 15’te ilk defa ileriye çıktılar. Pozisyona girmeden ilk şutlarında golü buldular. İkinci yarıya Maximin’in asisti En-Nesyri’nin kafası ile gelen beraberlik golü moralleri yükseltti.
En-Nesyri takım oyuncusu gibi oynadı. Sürekli öne çıkıp rakibi tehdit eden Osayi çıktıktan sonra United o bölgeyi daha çok kullanmaya başladı. Djiku manevrası öne desteği olmadığı için Fenerbahçe kanat etkinliğini kaybetti. 78’de üç değişiklik hamlesi geldi ancak galibiyet gelmedi. Oynanan futbola baktığımızda maçın hakkı da beraberlikti.
Fransız hakem Clement Turpin son yıllarda FIFA ve UEFA nın gözde hakemlerinden. Çok sakin ve çok öz güvenli. Onun için rahat ve kolay bir maçtı.Hatırlarsanız Avrupa Şampiyonasında Hollanda maçında Mert Müldür’e Xavi Simons’un hareketine tüm futbolseverler kırmızı beklerken o sarı vermişti. VAR Jerome Brisard devreye girmemişti.
Aynı ekip akşam da görevdeydi. United ceza alanında 56’da Osayi-Ugarte mücadelesinde Fenerbahçe penaltı bekledi. Ugarte’nın bir teması söz konusu ancak Turpın bunu penaltı için yeterli bulmadı. Sahada verilmesi gereken bir pozisyon olduğu için de VAR karışmadı. Mourinho pozisyona abartılı itiraz edince ülkemiz hakemlerinin uygulamada pas geçtiği, önemsemediği ama UEFA’nın sıfır toleransına çarpıldı. Kırmızı kart gördü. Gösterilen sarı kartların hepsi doğru ve derslikti.
EMRE BOL – 3 SZYMANSKI!
Mourinho Fenerbahçe’nin başına geldiğinden bu yana belki de en iyi maçını oynadı sarılacivertliler… Karşılaşmanın başından sonuna Manchester United’e zor anlar yaşattılar. Bu kadar iyi oyun başlangıcı yaparken yenilen gol aslında Fenerbahçe’nin alın yazısı oldu. Kaleye gelen ilk şutun gol olması hastalığı sürüyor ne yazık! Savunma oyuncularımızın rakiple karşı karşıya kaldığında geri geri koşmalarına tahammül edemiyorum. Hamle yapmadan ceza sahası içerisine kadar sokuyorlar rakibi. Oysa savunmacının görevi müdahale etmek.
İkinci yarı Osayi’nin sakatlanıp çıkmasıyla Fenerbahçe’de orijinal sağ ve sol bek kalmadı. O dakikalarda bu fırsatı değerlendiren ManU’lu oyuncular özellikle Fenerbahçe’nin sağ kanadını etkili kullandı. Szymanski gerçekten Mourinho’nun dediği kadar var. 3 Szymanski olsa hepsi oynar bu takımda. Zaten 3 kişilik oynadığını da söylemek lazım! En- Nesry’nin kanat ortalarıyla beslendiğinde neler yapabileceğini gördük.
Hep söylüyorum; Mourinho’nun sistemini onun üzerine kurması gerekiyor. Bu kadar iyi oynanan maçta alınan 1 puana sevinemiyorum. Final paslarını daha iyi yapabilsek galibiyet kaçınılmazdı. Avrupa Liginde bu takım yoluna devam eder. Ama ligde de bu performansın gösterilmesi gerekiyor. Mourinho sonunda Fenerbahçe’ye geldi! Aynı konsantrasyonla ligde de bu oyunu sürdürmesini bekliyoruz.
GÜRCAN BİLGİÇ – SONUNDA ANLADI
Maçtan önceki basın toplantısındaki sorulara Mourinho’dan gelen hafif “kibirli” cevaplar, aslında hangi takımı çalıştırdığının farkına varması için gerekçe oldu. Kadıköy’de, uzun zamandır taraftarın beklediği “kazanmak için oynayan” Fenerbahçe’yi seyrettik. Vücut dili çok önemli. Yenik duruma düştüklerinde bile sahada vazgeçen tek kişi yoktu. Bu ruh hali tribünleri peşlerinden getirdi. Müthiş bir baskı kurdular. Manchester kalecisi Onana “kedi yutmuş” gibi oynamaya başladı. En-Nesyri her dakika geçişinde takımın yeniden santrafor haline geldi.
Takımı başkalaştıran en önemli oyuncu Tadic’ti. Kariyer maçı oynadı adeta. “Yangın anında basınız” düğmesi gibiydi. Tekniği ve aklı ile kriz anlarına müdahale etti, arkadaşlarının yardımına koştu. Lig performansı aslında Manchester United’dan daha fazla baskı yarattı takım üstünde. Üstüne gittiğinde dağılan bir rakip buldular karşılarında ama, beraberlik sonrasında yine topun rakipte kalmasına izin verdiler.
Mourinho kırmızı kart gördü. Maçın hakemi öyle kritik noktalarda aleyhte düdükler çaldı ki, biraz tecrübeliyseniz çok iyi anlarsınız. Fenerbahçe baskıyı kuruyor, bir alakasız faul geliyor. Osayi’ye darbe geliyor, havalara bakıyor. Net penaltısının gümbürtüye gideceğini anladığında Mourinho kendini gösterdi. Baskıyı artırdı ama öylesine şartlanmışlar ki, Manchester’e kaybettirmeyeceklerdi maçı. Maçın krizi zadece Fenerbahçe üstüne değil. İngilizler de iki beraberlik ile geldikleri Kadıköy’den çıkış umdular. Fakat Fenerbahçe onları geri itecek tempoyu yapamadı. Kendi krizi, rakibinin korkularını geri itti.