Ümraniyespor’un teknik direktörü Tuncay Şanlı, Playspor’a özel açıklamalarda bulundu.
“OYUNDAN KEYİF ALINCA PERFORMANSLAR YÜKSELDİ”
Başkan ve yönetimle birlikte kurduk. Transfer döneminde görüşmemiz oldu. Düşüncelerini ve neler yapmak istediklerini anlattılar. Çok fazla yeni oyuncumuz var. Tesislerde iyi bir arkadaşlık var. Bu da sahaya yansıdı. Oyuncular keyif aldıkça performansları da yükseldi. Eksiklerimizi düzeltmeye çalışıyoruz. Kazandıkça oyuncu grubunun morali daha iyi oluyor. Performanslarını daha çok sahaya yansıtıyorlar.
“HAYATTA HEDEFLER BİTMEZ”
Hedefler bitmez. Hayatta da öyledir. Hayallerinizin karşılığında mücadelenizi verirsiniz. Şu an Ümraniyespor olarak bir hedefimiz var. İyi gidiyor gibi gözükebiliriz ama benim açımdan yeterli değil. Oyuncu grubu da bu bilincin içerisinde. Bu seneki hedefimiz play-off’un içinde olmak. Lige çıkmak istiyoruz. En iyi şekilde ligin ilk devresini bitirmek istiyoruz. Bu ligde ikinci yarılar daha farklı oluyor.
“GENÇ HOCALARIN OLMASI ÜLKE FUTBOLU İÇİN ÇOK DEĞERLİ”
Biz de futbolu bıraktık. Belirli bir zaman geliyor ve değişimler başlıyor. Bizim jenerasyondan çok fazla teknik direktör var. Genç arkadaşları izlemek bana keyif veriyor. Ülke futbolu açısından da önemli. Oyun sürekli değişiyor. Yeni teknik adamların oyun planlarının keyif vermesi ülke futbolu açısından çok değerli. Önemli teknik direktörlerle de çalıştılar zaten. Onları izlemek keyifli ve heyecanlı oluyor. Rakip olduklarında ayrı bir keyif veriyor. Türk futbolunun ileri gitmesi açısından yeni yüzlerin olması çok değerli. Sahip çıkarsak daha da değerli olur.
“FENERBAHÇE HAYALİM HER ZAMAN VAR”
Fenerbahçe camiasında olma hayalim her zaman var. Evimde olmak, orada görev yapmak… Fenerbahçe’ye katkı sağlayabilmek her zaman hayalimizdir.
“CAMİA OLARAK SABIRLI OLUNMALI”
Uzun zamandır gelmeyen bir şampiyonluk var. Mourinho’yla beraber bu hedef daha da hızlı bir şekilde devreye girmesi gerekiyor. Çünkü önemli oyuncular var, çok özel oyuncular var. Mourinho gibi dünya çapında bir teknik direktöre sahipsin. Çok büyük bir kariyer. Fenerbahçe’nin sabır ve vakte ihtiyacı var. Mourinho’nun kariyeri ve yaptıkları, bundan sonra yapacaklarını da çok net ifade ediyor.
“YARIŞ BÜTÇEYLE ALAKALI”
Süper Lig’deki yarış bütçeyle alakalı. Orta düzeydeki takımlar istedikleri oyuncuları alamayabiliyor. Rekabet olmayınca seyir zevki açısından problemler olabiliyor. Yukarıda büyüklerin çarpışacağı bir lig izleyeceğiz gibi duruyor.
“MİLLİ TAKIMA DESTEK VERMELİYİZ”
Milli takımda bir jenerasyon değişti. Farklı oyun kimlikleri var. Çok fazla oyuncumuz yurt dışında oynuyor. Onları çok fazla eleştiriyoruz. Kaptanımız Hakan’ı çok eleştirdik. Genç kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. İyi bir jenerasyonumuz var. Bizim jenerasyonla kıyaslamaları çok fazla sevmiyorum. Biz yaşadık ve bitti. Tecrübelerimizi aktarmaya çalışıyoruz. Milli takımda böyle bir jenerasyon varken onları daha çok desteklemeliyiz. Kazanırız, kaybederiz… Bunlar olacak. Biz 10 yılda bir turnuvaya gidiyoruz. Şu anda iyi bir ekip var. İyi ayaklara sahibiz. Takım ruhunu biraz daha pekiştirmeliyiz. Bu da ülkenin onlara vereceği destekle olur.
“YERLİ VEYA YABANCI HOCA AYRIMINI KABUL ETMİYORUM”
Biz hep eleştirmeye yöneliyoruz. Bir bakalım ne yapacak? Olmuyorsa zaten gidecek. Yabancı hoca geldiğinde daha çok eleştiriyoruz diyebilirsiniz ama yerli hoca daha gelmeden eleştirmeye başlıyoruz. O yüzden problemler başlıyor. Bir mağlubiyette veya beraberlikte her şey yok oluyor. Bu ayrımı çok fazla kabul etmiyorum. Ülke futboluna ne verebilir, ona bakmak lazım. Tabii ki gönlümüz her zaman yerli teknik adam olmasını ister. Ama yabancı bir teknik direktör geldiğinde ona sabretmek gerekir. Onun neler yapacağını görmemiz gerekiyor.
“MANCHESTER UNITED BURAYA ÇEKİNEREK GELECEKTİR”
Manchester United buraya çekinerek gelecektir. Onlar için fobi gibi oldu burası. Şampiyonlar Ligi’nde o müzik çaldığında zaten boyut değiştiriyorsunuz, atmosfer değişiyor. Şu anki Manchester United da çok iyi değil açıkçası. Uzun zamandır bir yapılanmanın içindeler ama istedikleri oyun ve oyuncular ortada yok diyebilirim. O yüzden çok kolay olmayacak ama galip geleceğimiz bir maç olacak diye düşünüyorum.
“KALEYE GEÇTİĞİM MAÇI HAYATIM BOYUNCA UNUTAMAM”
Kaleye geçtiğim an, futbol hayatım boyunca unutamayacağım bir an. Böyle bir turnuvada, son dakikalarda kaleye geçmek… Volkan kırmızı kart gördüğünde hepimiz ‘eyvah’ dedik. Fatih Hoca’yla göz göze geldik. Bundan önce konuşulmuş bir şey değildi. Birçok oyuncu hocayla bakışlarla anlaşabiliyordu. Hoca da gözleriyle kaleye geç yapınca ben de kaleye geçmek zorunda kaldım. Sadece ben değil, tüm oyuncular o sorumluluğu alırdı. Kaleye geçerken ‘Acaba yapmasa mıydım?’ diye düşündüm. Orada da ellerimi açıp dua ediyorum zaten. 3-4 dakika kalede olmam benim için yarım saat gibi sürdü. Penaltı atarken kale küçülür, kaleye geçtikten sonra kale büyümeye başladı. Futbol kariyerimde unutamayacağım anlardan biriydi. Kalecileri daha iyi anladım orada.
“TÜM HOCALARIMLA ARAM İYİYDİ”
Şenol Hoca’yla da çalıştım, Fatih Hoca’yla da çalıştım. Başka hocalarla da çalıştım. Hepsinin bir dokunuşu var, hepsinden bir şeyler öğreniyorsunuz. Bazen motivasyon bazen de futbol anlamında bir şeyler öğreniyorsunuz. Rahmetli Daum’un yaptığı antrenmanlar da aklıma geliyor. Onlardan da bir şeyler koymaya çalışıyorum. Alman disiplini ve kuralları vardı. Fatih Hoca’dan, Şenol Hoca’dan, Zico’dan… Birçok teknik adamın yaptıklarını uygulamaya çalışıyorsunuz. ‘Hangi hocayla daha iyi anlaşırsınız?’ diye sorarsanız bir şey diyemem, çünkü hepsiyle aram iyiydi.
“YURT DIŞINDAN ÖRNEK ALDIĞIM HOCALAR VAR”
Herkes Pep Guardiola’yı örnek alıyorum der ama oyuncu profiliniz o oyuna nasıl cevap verebilir, öyle bakmak lazım. Bu oyunun ne kadar basit olduğunu ve basit oynadığınızda ne kadar keyif alabileceğinizi öğretmeye çalışıyoruz. Futbol çok değişken. Basit oynanan bir oyunda işler daha kolay olabiliyor.
“OYUNCU GRUBUNUN AİDİYET DUYGUSU OLMASI LAZIM”
Oyuncu grubunun bir aidiyet duygusunun olması gerekiyor. Hepimiz profesyoneliz ama bir amatör tarafınız da olması gerekiyor. Çünkü Samandıra önemli, soyunma odası önemli. Oradaki o beraberliği yakaladığınızda sahaya yansıyor. O beraberliği yakalamak için de Türk oyuncuların çok büyük önemi var. Yabancı oyuncular da sahipleniyor. Ülke futbolundaki başarılı takımlara bakın. Aidiyet duygusunu yakalayan bir grup olduğunda başarı daha fazla geliyor. Geçmişteki Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş veya Trabzonspor’un başarılarına bakın. Büyük resmi daha iyi görürsünüz diye düşünüyorum.
“ARDA GÜLER’E DESTEK OLMALIYIZ”
Arda Güler özel bir yeteneğe sahip. Real Madrid’de neden oynatılmadığını soruyorduk. Onların da bir planı var, ona göre hazırlıyorlar. Arda çok uzun süre milli takıma da hizmet edecek. Ona destek olmalıyız. Ne yaptığını çok iyi biliyor. Planlı bir projenin içinde yer alıyor. Oynadıkça kalitesini ortaya koyuyor. Takım arkadaşlarının onu ne kadar sevdiğini görüyoruz.
“KEREM AKTÜRKOĞLU PSİKOLOJİK OLARAK O KADAR RAHATLAMIŞ Kİ…”
Kerem Aktürkoğlu, psikolojik olarak o kadar rahatlamış ki… Aslında burada yaptıklarını orada da yapıyor. Fazlasını yapmıyor ya da farklı bir şey yapmıyor. Burada hep bir baskı var, eleştirilerin dozu çok fazla. Sonuçta bir ailesi var, çevresi var. Kerem ‘Keşke daha erken gelseydim’ diyordur. Gol atarak devam ediyor. Onunla beraber Orkun da devreye girmeye başladı. Kerem attıkça o da atıyor. Orada da baskı var ama bunun bir oyun olduğunu, bir spor olduğunu unutuyoruz biz. Orada biraz daha rahatlık var. İşini yapıyorsun, işini yaptıktan sonra her şey bitiyor zaten. Bizde bitmiyor, haftalarca sürüyor. Bizim dönemimizde Allah’tan sosyal medya yoktu, biz o konu açısından şanslıydık. Şimdi daha maç oynanırken başlıyor eleştiriler. Daha bitmedi ki maç. Bu problemleri aşmalıyız. Bunun bir oyun olduğunu görmeliyiz. Dünyada hiçbir branş kitleleri bu kadar bir araya getiremez. Biz maalesef rekabetin dozunu arttırıyoruz. Bu genç kardeşlerimizi, özel yetenekleri kaybediyoruz. Kısa dönemdeki en iyi örneklerden biri Kerem’in şu anki performansı.